17 ocak 2011-ölüm
Oldum olası Perşembeleri sevmem. Neden bu kanaate vardım bilmiyorum.
Bitsin diye yırtındığım okul bitti ve ben çok sıkılıyorum! Hiç bir yere çıkamıyorum çünkü sosyalleşebileceğim en yakın yer bana taksimetrede 20 liraya mal oluyor. Evet param da yok. Üstelik amacım da yok,peşinden koşturacağım bir şey..Master yapmak istiyordum. İlk Marmara ya da Galatasaray dedim. Sonra bizim okulun misss gibi bir programı varmış,İngiltere filan.Fakat inanılmaz pahalı.Kimseye böyle böyle bir durum var ne yapabiliriz diye sormaya bile gerek duymadım çünkü kimseye yük olmak istemem, vazgeçtim.
Onun sürekli şehir dışında iş yapma ihtimali var. O da belki burada yaparsın masterını diyor filan ama yok.İstemiyorum.Tezli-tezsiz?Bölüm?Okul? Kafam karışık.Yani hem ben çok ihtimallerle belirsizim hem de onun durumu belirsiz.Bu arada hayatıma girenler ve ne yazık ki hayatımda artık olamayacaklar var.
Mesela artık iki tane dünya tatlısı kedim var.Hastasıyım onların, birlikte uyuyoruz!
Mesela teyzemi kaybettik.Hayatımda ilk defa birinin mezara gömülüşünü gördüm. O an üzüntüden çok kafam karışıktı. Hem de çok. Ölüm denen şey sadece 4 harflik çaba ile söylenen bir kelimeden ibaret değil, bunu anladım. İnsan gerçekten kendini ve etrafındakileri çoğu zaman ölümsüz zannediyor, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor.
Neyse yani, hem kendi hayatımı yaşayabildiğim en iyi şekilde yaşamak , hem sevdiklerimle sonradan pişman olmayacağım ( ya da asgari düzeyde çünkü pişmanlık hep oluyor,kimse hazır olmuyor bir sevdiğini kaybetmeye) kadar ve kalitede zaman geçirmem gerek.
Neye nereden başlayacağıma karar verebilsem gerisigelecek ama önümde hedefim olmadığı için "Nisan ayında gireyim işte ALES e" diyemiyorum çünkü öyle düşününce çalışmak gelmiyor içimden.Oldum olası Perşembeleri sevmem. Neden bu kanaate vardım bilmiyorum.
Ay neyse, hem boşluktan herhalde, böyle değişik bir moddayım. Sadece sevdiklerimle olayım, hepimiz sağlıklı mutlu huzurlu vs olalım istiyorum.
Hmmmmppfffff...
Bitsin diye yırtındığım okul bitti ve ben çok sıkılıyorum! Hiç bir yere çıkamıyorum çünkü sosyalleşebileceğim en yakın yer bana taksimetrede 20 liraya mal oluyor. Evet param da yok. Üstelik amacım da yok,peşinden koşturacağım bir şey..Master yapmak istiyordum. İlk Marmara ya da Galatasaray dedim. Sonra bizim okulun misss gibi bir programı varmış,İngiltere filan.Fakat inanılmaz pahalı.Kimseye böyle böyle bir durum var ne yapabiliriz diye sormaya bile gerek duymadım çünkü kimseye yük olmak istemem, vazgeçtim.
Onun sürekli şehir dışında iş yapma ihtimali var. O da belki burada yaparsın masterını diyor filan ama yok.İstemiyorum.Tezli-tezsiz?Bölüm?Okul? Kafam karışık.Yani hem ben çok ihtimallerle belirsizim hem de onun durumu belirsiz.Bu arada hayatıma girenler ve ne yazık ki hayatımda artık olamayacaklar var.
Mesela artık iki tane dünya tatlısı kedim var.Hastasıyım onların, birlikte uyuyoruz!
Mesela teyzemi kaybettik.Hayatımda ilk defa birinin mezara gömülüşünü gördüm. O an üzüntüden çok kafam karışıktı. Hem de çok. Ölüm denen şey sadece 4 harflik çaba ile söylenen bir kelimeden ibaret değil, bunu anladım. İnsan gerçekten kendini ve etrafındakileri çoğu zaman ölümsüz zannediyor, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor.
Neyse yani, hem kendi hayatımı yaşayabildiğim en iyi şekilde yaşamak , hem sevdiklerimle sonradan pişman olmayacağım ( ya da asgari düzeyde çünkü pişmanlık hep oluyor,kimse hazır olmuyor bir sevdiğini kaybetmeye) kadar ve kalitede zaman geçirmem gerek.
Neye nereden başlayacağıma karar verebilsem gerisigelecek ama önümde hedefim olmadığı için "Nisan ayında gireyim işte ALES e" diyemiyorum çünkü öyle düşününce çalışmak gelmiyor içimden.Oldum olası Perşembeleri sevmem. Neden bu kanaate vardım bilmiyorum.
Ay neyse, hem boşluktan herhalde, böyle değişik bir moddayım. Sadece sevdiklerimle olayım, hepimiz sağlıklı mutlu huzurlu vs olalım istiyorum.
Hmmmmppfffff...