Fotoğraf
Bir günde birden fazla yazı yazmamam gerektiği hissine kapılıyorum. Yazamayacakmışım,içimi yeterince dökemeyecekmişim, kendimi kendime düzgün ifade edemeyecekmişim gibi geliyor. Ama başladım, yazacağım. Madem bugünki ilk yazım değişimle alakalı, o zaman oradan devam edeyim.
Şu sıralar aklıma en çok gelenlerden biri annem babam ve ben, üçümüz yaptığımız son tatil. Yazın sonuna gelmek üzereydik. Üstelik Bodrum'dan yeni dönmüştük. Babama gelen bir teklifle kendimizi aniden Çeşme'de bulduk. Arabayla gittiğimiz için çok söylenmiştim çünkü Bodrum'a da arabayla gidip dönmüştük. Gerçekten yorucu oluyor.
Çeşme tatilinde gerçekten eğlendik. Gezdik, güldük, bol bol yandık. Hatta ben Bodrum'da doğru düzgün yanamamamın hırsını sabah onda iskeleye yatıp çıkıp akşam altıda kalkarak çıkardım.Gerçekten muhteşem bronzlaştım. Annemle babamın ilişkilerindeki problem iki yıldır devam etmesine rağmen çok güzel geçti Çeşme. Şimdi o tatilin üçümüz birlikte yaptığımız son tatil olduğunu anlıyorum çünkü ayrılıyorlar (Teyzem ve eniştem boşandığında da iki aile gittiğimiz son tatilin Dubrovnik olduğunu anladığım gibi).
Bu yaşta (Pazar günü 23 olacak) annemle babamın boşanmasına üzülmem garip mi değil mi?
Hatta bunu resmen istemiyor olmam? Aynı şeyi söyleyip duruyorum ama son tatilimizin o olması gerçekten enteresan. Farkında bile değildim. Biraz biliyordum tabi ama bu kadarına, hem de bu kadar çabuğuna ihtimal vermiyordum pek.
Bazen düşünüyorum: Mesela üç yıl önce çekilmiş bir fotoğrafa baktığımda "Fotoğrafta gülümsüyorum ama çekildikten üç ay sonra şunlar şunlar yaşanacakmış" diyorum. Allah hep beterinden saklasın, hepimiz sağlıklı olduğumuz için gerçekten şükrediyorum tabi.O fotoğraf çekilirken yaşanacakların hepsinden doğal olarak habersizim. O anda yaşanma ihtimali olan her hangi birşeyden korkmuyorum. Sadece objektife gülümsüyorum. Bazen ürperiyorum. Şu sıralar çekilen fotoğraflarıma bakıp ne diyeceğim?
Şimdilik yoruldum. Bu konu hakkında yine yazmak istersem devam ederim.
Şu sıralar aklıma en çok gelenlerden biri annem babam ve ben, üçümüz yaptığımız son tatil. Yazın sonuna gelmek üzereydik. Üstelik Bodrum'dan yeni dönmüştük. Babama gelen bir teklifle kendimizi aniden Çeşme'de bulduk. Arabayla gittiğimiz için çok söylenmiştim çünkü Bodrum'a da arabayla gidip dönmüştük. Gerçekten yorucu oluyor.
Çeşme tatilinde gerçekten eğlendik. Gezdik, güldük, bol bol yandık. Hatta ben Bodrum'da doğru düzgün yanamamamın hırsını sabah onda iskeleye yatıp çıkıp akşam altıda kalkarak çıkardım.Gerçekten muhteşem bronzlaştım. Annemle babamın ilişkilerindeki problem iki yıldır devam etmesine rağmen çok güzel geçti Çeşme. Şimdi o tatilin üçümüz birlikte yaptığımız son tatil olduğunu anlıyorum çünkü ayrılıyorlar (Teyzem ve eniştem boşandığında da iki aile gittiğimiz son tatilin Dubrovnik olduğunu anladığım gibi).
Bu yaşta (Pazar günü 23 olacak) annemle babamın boşanmasına üzülmem garip mi değil mi?
Hatta bunu resmen istemiyor olmam? Aynı şeyi söyleyip duruyorum ama son tatilimizin o olması gerçekten enteresan. Farkında bile değildim. Biraz biliyordum tabi ama bu kadarına, hem de bu kadar çabuğuna ihtimal vermiyordum pek.
Bazen düşünüyorum: Mesela üç yıl önce çekilmiş bir fotoğrafa baktığımda "Fotoğrafta gülümsüyorum ama çekildikten üç ay sonra şunlar şunlar yaşanacakmış" diyorum. Allah hep beterinden saklasın, hepimiz sağlıklı olduğumuz için gerçekten şükrediyorum tabi.O fotoğraf çekilirken yaşanacakların hepsinden doğal olarak habersizim. O anda yaşanma ihtimali olan her hangi birşeyden korkmuyorum. Sadece objektife gülümsüyorum. Bazen ürperiyorum. Şu sıralar çekilen fotoğraflarıma bakıp ne diyeceğim?
Ne demeye çalıştığımı anlayabiliyor musun? |