Laflar, true storyler filan.






































































































,







Mantıkla verilen kararlar, yine de kuşkular, üzüntüler filan. Hayatı geldiği gibi kabul etmekte huzur. Herkes mutlu olmak istiyor, bunun için boşa koşuyor. Mutluluk genel bir kavram ve bu dünyada yok, çünkü mutluluk süreklilik gerektirir. Oysa hayat küçük sevinçlerle çekilir hale gelebiliyor. Aşk gibi. Aşkın yıllarca sürmemesi, anlarda saklı olması gibi.

Başına gelen, verdiğin karar, sana yapılan/maruz kaldığın, değiştiremediğin, düzeltemediğin ne varsa senin için, insanlar için. Üzgünlük, kızgınlık, hayal kırıklığı, kırgınlık, huzursuzluk kaos da. Huzur, sevinç, minnet, memnuniyet, rahatlık da. Bütün bu duygular ve çok daha fazlası, hatta kelimeyle ifade edilemeyenleri yaşanıyor, yaşanacak tabi. Ama ancak iki şekilde huzura varabilir insan kişisi: Affederek ve kabul ederek. Başta kendini, olduğun gibi.







Hadi, öptüm.